Gün-C (8)

Antalya'da vasat bir tatil yaptım. Misafir olarak tatil yapmak zor. Antalya bana göre hiç değil. Ben soğuğun insanıyım. Çok yemek yedim, çok gezdim. Az denize girdim.

Hemcinslerim kızlar, frikik, seks, meme peşinde koşarken Antalya'nın en şukela sahafını buldum. Sahibi Kürt bir amca-abi idi. 40-50 yaşlarındaki bu adamdan J.P Sartre, Franz Kafka, Nietzsche kitapları aldım. Ertesi gün muhabbete çağırdı. Söz verdim, tutamadım. Onla yapacağım komünist sohbeti eve gelen başka bir misafirle yaptım. Aklım hala orada. Özür borcum var. Bir daha gidersem kolilerce kitap alacağım o adamdan!

Muhabbet ettiğim 60-65 yaşlarındaki bir amca bana bütün dünyanın Türk olduğunu savundu. Yalçın Küçük gibi (kendisine anlamsız bir saygı duyarım nedense) kelimelerden, soyadlardan Türklük tahlili yaptı. Enternasyonalizm soktum kafasına. Şaşırdı.

Biraz güzel şiirler geldi aklıma. Y'azdım.

Durmak yok, romana devam!